31 Ekim 2010 Pazar

Patavatsızlık ve basiretsizlik

Beşiktaş-Sivas maçından iki ilginç maç sonu açıklamasına değinmek istiyorum. Schuster oynanan oyundan hiç memnun olmadığını söylerken Lig TV muhabiri Ömer Güvenç (ben hala neden orada muhabir olarak istihdam edildiğini anlayabilmiş değilim) öyle bir soru sordu ki ben evde oturduğum koltuktan düşüyordum az daha. Schuster'in o anda neler hissettiğini düşünemiyorum bile. Soru şu: "Spor yorumcuları Beşiktaş'ın sistemi olmadığını söylüyor, siz buna katılıyor musunuz?"...Dikkat edin zat-ı muhterem bu soruyu direk Schuster'e soruyor! Cevap da aynen şöyle: "Tabi tabi katılıyorum". Böyle bir soru sorma cüretini nerden bulduğu bir yana acaba nasıl bir cevap almayı düşünüyordu. Sonra da bu "Paparazzi" spor muhabirlerinin sordukları abuk sorulara aldıkları abuk cevapları manşetlere taşıyıp bu teknik adamlara bel altı vuruyoruz. Bunun adı nedir? Patavatsızlık...

İkincisi ise klasik bir Rıza Çalımbay açıklaması. Şu yazıda değindiğim hastalıklı noktaların aynısını Sivas'ta da devam ettiriyor Çalımbay. Yine şanssız ve basit gollerden yakınma ve mükemmel bir ikinci yarı oynadıklarını iddia ederek yine oyunculara abartılı mesajlar gönderme...Bu şanssız ve basit golleri yiyen takım senin takımın. Her ne kadar sen bu takımın başına geleli çok kısa bir süre geçse de bu sorumluluğun altına senin de girmen lazım. Teşhis buydu...Tedaviyi ise çok çalışarak aşacakları üzerine koydu hoca. Ama sen Eskişehir'de iken de giderayak aynı şekilde yenilen basit gollerden bahsediyordun. O zaman sen o takımı iyi çalıştırmıyordun, doğru mu? Bunun adı nedir peki? Basiretsizlik...

Özet olarak dilin kemiği yok. Birisi yayıncı kuruluşun tecrübeli(!!!) muhabirlerinden, diğeri de bir Süper Lig ekibinin teknik direktörü. Ama maç sonunda sordukları ve söyledikleri bunlar işte. İnanmak gerçekten zor…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder