22 Ekim 2010 Cuma

Dolmabahçe'den bir "Yeşil Dev" geçti!


Dün akşam İnönü Stadı maç sonunda, tıpkı 3 sene öncesinde olduğu gibi bir başka Portoluyu alkışlıyordu. İsmi-cismi farklı oyunculara bayılır Beşiktaş taraftarı tıpkı Q7'de olduğu gibi. Hulk da isminin dışında, oyunu ile sadece Beşiktaş taraftarının değil, 2-3 senedir Avrupa'nın da gündeminde olan bir oyuncu.

86 doğumlu Givanildo Vieira de Souza, nam-ı diğer Hulk, bilekleri yumuşak, tipik bir "inceci" Brezilyalıya benzemiyor. Stil olarak ilk bakışta hafiften bir Ailton'u andırma durumu var ama onun topla münasebetini gördüğümüzde vatandaşından kat kat fazla meziyetleri olduğunu anlıyoruz. Lakabını ve formasındaki ismini aldığı çizgi roman karakteri kadar güçlü bir kere. Dün akşam da ikili mücadelelerde fiziğini ne kadar etkili kullandığına şahit olduk. Ama bu iri cüssesine rağmen müthiş bir hıza ve ivmelenmeye sahip. İkinci yarıda Falcao'nun çıkışının ardından tek santrafor olarak oynadı ve Zapo&Toraman'ı neredeyse topla her buluştuğunda zora soktu. Uzaktan şutları çok etkili ve ileride çok hareketli, sürekli yer değiştiren bir oyun karakterine sahip. Gücü ve sırtı dönük oyunu sayesinde hedef santrafor oynayabildiği gibi, hızı ve tekniği sayesinde kanatlarda da görev yapabiliyor.

Brezilyalı devin Porto'ya gelişi ise 3 sene öncesine tekabül eder. Yani Quaresma'nın Inter'e satıldığı seneye. Bu meziyetlere sahip bir oyuncuyu acaba Porto, Brezilya'nın hangi sahillerinde keşfetti diye sorabilirsiniz ama cevap Brezilya'da değil Uzakdoğu'da saklı. Çünkü Hulk Porto'ya gelmeden evvel Japonya'da oynayan en yetenekli ve popüler futbolculardan biri idi. Uzakdoğu futbolu bize uluslararası turnuvalar dışında çok yabancı olduğundan haliyle böyle bir yetenekten bir çok kişinin haberi yoktu. 4 senesini geçirdiği Japonya'da hem 1. hem de 2.ligde oynadı. İki sezon 38 maçta 25 gol ve 42 maçta 37 gol istatistikleri yakalayınca Porto'nun, doktorasını "yetenekli Brezilyalı futbolcu bulma" üstüne yaptığı izleme komitesinin radarına takıldı. Bu komitenin keşiflerinden bazılarının Manchester United'lı Anderson, Wolfsburg'lu Diego, eski Barca'lı Deco olduğunu söylersek Porto ekolünün nasıl yaratıldığı hakkında da ufak bir fikir sahibi olabiliriz. 2008-2009 sezonunda da son keşif Hulk ekibe katıldı. Hem de sadece 5.5 milyon Euro gibi bir rakama. Mükemmel bir optimizasyon çalışması...Maksimum fayda, minimum maliyet! Ama tıpkı yukarıda saydığım isimleri satarken kazandıkları inanılmaz paralar düşünüldüğünde Hulk'ta da aynı ışığı görmüş olacaklar ki kontratına serbest kalma ücreti olarak 40 milyon Euro gibi bir rakam iliştirmişler. Yani Hulk Beşiktaş'a en azından bir kaç sezon gelemez!

İlk sezonunda Lisandro Lopez ve Cristian Rodriguez'in arkasında 3. forvet iken, mükemmel performansı ile bu yıldızlardan daha fazla konuşuldu. UEFA tarafından da "en iyi çıkış yapan ilk 10 oyuncu" olarak çevirebileceğimiz "Top 10 Rising Stars" listesine alındı. Ertesi sezon Lisandro'nun Lyon'a gidişi ile de bu takımın şu anda Falcao ile birlikte en önemli oyuncusu konumunda.

Bu sezona da mükemmel bir başlangıç yaptı Brezilyalı oyuncu. 12 maçta 11 gol! Bu performansı ile muhtemelen bir veya iki sene içinde Avrupa'nın lokomotif kulüplerinden birine transfer olacaktır. Beşiktaş taraftarı da beklentilerini bir süre ertelemek zorunda kalacak maalesef.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder