3 Ekim 2010 Pazar

Berlusconi'nin takımı


Milan'da yıllardır beklenen yeniden yapılanma süreci çok gecikti. İtalyan medyasında Galliani'nin en büyük eleştirildiği nokta yıllardır budur. Takım en son Serie A şampiyonluğunu 2003-2004 yılında, son Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu da 2006-2007 yılında kazandı. Ancelotti'nin yönetiminde bu kadro ile yıllarca büyük başarılara imza attılar. Gerek son yıllarda ekonomik olarak kulübün iyi durumda olmaması, gerekse Galliani'nin o başarıları getiren kadrodan bir türlü vazgeçememesi bu değişim sürecini oldukça geciktirdi.

Bu yaz döneminde ise yıllardır beklenen yıldız transfer hamlesi sonunda gerçekleştirildi. İbrahimovic ve Robinho takıma katıldı. Şimdi Milan'ın hücum hattı kağıt üzerinde göz kamaştırıcı. İbra, Robinho, Ronaldinho, Pato...Bu isimlerden Pato, Milan'ın bu yeniden yapılanma sürecinin baş aktörü olması beklentisi ile transfer edilmişti 2007 yılında Internacional takımından. Ne yazık ki Brezilyalı oyuncu sadece ikinci sezonunda devamlılık gösterebildi. Diğer kalan 2 sezonda genelde sakatlıklar ile boğuştu. Döndüğü dönemlerde ise yanına gereken takviyelerin yapılmadığı vasat Milan kadrosunun içinde fazla göze batmadı. Ronaldinho ise Barcelona'daki o çok sert düşüşünün ardından ancak geçen sene kendine gelebildi. Şu an ismi eskisi kadar popüler olmasa da benim geçen sene ligde ve dün akşam Parma önünde izlediğim Ronaldinho fizik olarak gayet iyi durumda. İşte her ne kadar Pato ve Roni'nin bir rüzgar estirmesi beklenmiş olsa da bu geçtiğimiz dönem Inter ve Mourinho'nun krallığını ilan ettiği, Milan'ın ise onların gölgesinde kaldığı bir dönem olarak tarihe geçti.

Şimdi bu sene Milan'ın, kralın tahtını sarsması için elinde önemli bir fırsat var. Mourinho'nun ayrılması ve yerine tamamen farklı bir mentaliteye sahip Benitez'in gelmesi, her ne kadar kadroyu muhafaza etmiş olsalar da Inter de bir dalgalanma yaratacaktır. Şu ana kadar ligde bu dalgalanmayı biraz hissettiler. Milan'da ise Ibra & Robinho ikilisi takıma bir ivme kazandıracaktır. Ancak ne var ki kadroları hala çok yaşlı ve orta sahaya dinamizm kazandıracak bir isim bulamadılar. Kevin-Prince Boateng'in transferi bu anlamda önemli ama sadece o yeterli olmayacaktır. Çünkü Ganalı dışında önümüzdeki senelerde uzun vadeli katkı yapacak başka bir isim yok bu mevkide. Aynı şekilde defans hattında da Thiago Silva dışında yaşlı ve futbol hayatının son dönemlerini yaşayan oyuncular var. Ve yine Milan'ın en büyük ve klasik problemlerinden kaleci mevki. Dida da dahil olmak üzere yıllardır burada sürekliliği olan ve güvenilir bir isim bulamadılar. Dün Parma deplasmanına çıkan ilk 11'in yaş ortalaması 30,6 idi. Gattuso, Seedorf, Nesta ve Abbiati gibi isimlerin yerine artık ciddi ciddi yeni alternatifler düşünmeleri lazım. Değişimi sadece hücum hattında değil kadronun genelinde yapmaları lazım.

Bir de şöyle bir gerçek var ki bu takım tam anlamı ile Berlusconi'nin takımı. Bu sene yapılan transferler ve Berlusconi'nin işine karışmakta çok sıkıntı yaşamayacağı Allegri'nin takımın başına getirilmesi bunu doğruluyor. Eğer bu kadroyu doğru isimler ile takviye edebilirler ise Ibra'nın ve Robinho'nun futbol oynama iştahlarından yararlanıp Inter'in tahtını sarsabilirler. Bunun için de Berlusconi'nin doğru tercihler yapması için dua etmekten başka çareleri yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder