11 Ekim 2010 Pazartesi

Bi Oleguer vardı, n'oldu ona!


Oleguer'i Barcelona yıllarından hatırlarsınız. Futbolun en ilginç ve sıradışı karakterlerinden birisidir. Rijkaard'ın 2005-2006 sezonunda 3'leme yapan Barcelona'sının değişmez isimlerindendi. Futbol kariyerinin de en iyi sezonunu o sene geçirmişti belki. Neden sıradışı bir karakter dedik çünkü o meslektaşlarının aksine futbolun ona bahşettiği popülariteyi elinin tersi ile iten bir Katalan milliyetçisi. Taşıdığı kimlikten dolayı da İspanya Milli Takımı'nı bile reddetmiş bir adam. Velhasıl o sezonun ardından işler onun için pek de yolunda gitmedi. Ajax'a transfer oldu ve yandaki fotoğrafa göre de futbol-dışı aktivitelere son sürat devam ediyor. Etsin de zaten...Futbolda yeteri kadar Beckhamgiller mevcut ve biz bazen de Oleguerleri ya da Cantonaları hasretle arıyoruz.

Resim de Amsterdam'daki bibergazlı, taşlı, sopalı gayet damardan bir eylem sırasında çekilmiş. Oleguer gayet soğukkanlı bir tavırla elinde fotoğraf makinesi ile takılıyor. Şu linki tıklarsanız bunu da görebilirsiniz. Bizim için farklı ve dikkate alınması gereken bir nokta da Ajax kulübünden bu konu için yapılan resmi açıklama. Orijinal dilinde verelim...

"We know he was present…players of Ajax can do whatever they want in their free time."

Biz haftalardır Arda'nın kasık problemi ile yatıp kalkarken Avrupalı olaya bu açıdan bakabiliyor. Hoş Oleguer'in durduğu yer de yavaş yavaş Beckhamgiller ailesinin bir üyesi olan Arda'nın durduğu yerden oldukça farklı ama yine de yönetim anlayışı olarak bir gün sahip olmak istediğimiz bir olgunluk bu. Oleguer ise siyasetin/dünya görüşünün/politikanın Türk futbolunun içinde Ünal Karaman'ın bıyıklarından ve Kemalettin'in sol yumruğundan öteye gidememiş bir olgu olduğu futbol dünyamızdan daha öte bir yerde duran bir karakter. Anlaması zor bir karakter...Takdir edilesi bir karakter...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder