15 Eylül 2010 Çarşamba

HANGİ DEĞİŞİM?




Yaz başından beri konuşulmakta olan mühim bir mesele var anlamakta zorlandığım. Fenerbahçe'de Aykut Kocaman'ın gelişiyle beraber başlamış olan değişim rüzgarlarından, bu sürecin sancılı geçeceğinden ve bu yüzden de Kocaman'a sabır gösterilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Elbette her başarısız sezonun ardından büyük camialarda değişim beklentisinin olması normaldir. Ki Fenerbahçe de ülkemizde taraftar profili ve yönetim anlayışı sebebiyle bu beklentilerin en yüksek olduğu camiadır. Galatasaray ve Beşiktaş bu konuda nispeten daha sabırlı ve tutucu camialardır. Evet beklenti normal ama spor medyası bu değişimin yaşandığına, kendisini ve kamuoyunu o kadar ikna etmiş gözüküyor ki hakikaten beni şaşırtıyor ve bu değişim nasıl bir değişimmiş acaba diye düşünmeye zorluyor. Şimdi madde madde bakalım neymiş bu değişim diye.

1- Aykut Kocaman'ın gelişinin temelleri geçen sezonun başında atılmıştı zaten. Daum'a ciddi anlamda hiçbir zaman tam anlamıyla güven duyulmadığı için onun gelişinin ardından Kocaman da büyük bir tantana ve merasimle sportif direktörlüğe getirilmişti. Sezon boyunca stepne olarak kenarda tutulan Kocaman sezon sonunda da başarısızlığın ardından sahaya indirildi. Zaten herkesin beklediği ve bildiği bu senaryoya rağmen bu değişim rüzgarlarından nasıl söz ediliyor anlamıyorum. Bu değişimden ve devrimden ziyade aynı zihniyetin devam ettiğinin en büyük göstergesi. Siz bir değişimden söz ediyor olsaydınız gerçekten Kocaman sahaya inmez, takım elbisesi ile orada oturur ve yöneticiler üstü bir anlayış ile Madrid'deki Valdano ya da Schalke’deki Hoeness olmaya çalışırdı. Asıl uğraşının bu olması lazımdı yani. Ama o da bence kolay yolu seçip sahaya inmeyi tercih etti. Oysa bu modelde sahaya inip inmeme tamamen Kocaman'ın kendi insiyatifindeydi ya da biz öyle sandık!

2- İşin teknik yanına gelirsek Fenerbahçe'nin Perreira döneminden beri oynadığı sıkıcı ve skora yönelik futbol anlayışından daha ofansif ve göze hitap eden bir anlayışa geçilen bir süreçten bahsediliyor. Ben bu kısma da inanamıyorum açıkçası. Çünkü bu tartışma da tamamen Stoch transferine ve Alex'in oynatılma/oynatılmama merkezine çekilmiş durumda. Eğer siz bir devrimden bahsediyorsanız arkasından yürüdüğünüz oyuncu Stoch olmamalı. Karizmatik, kendini ispatlamış ve en az 3-4 sene bu takıma hizmet ve liderlik edebilecek bir oyuncu ile bu yola girersiniz. Ben Stoch’da bu karizmayı ve kariyeri göremedim. Tutar, tutmaz o ayrı bir mesele tabi. Yıllar önce New York Knicks bunu Stephon Marbory transferi ile denemiş tutmamıştı. Yine Galatasaray bunu Hagi ile denedi ve tuttu. Alex mevzuuna gelirsek kimse Alex'in Fenerbahçe için önemini inkar edemez. Ama Alex'in tasfiye işlemlerinin bu kadar abartılmasına ve Aykut Kocaman'ın da buna çanak tutmasına benim itirazım var. Siz eğer bu futbol mentalitesi değişiminde bu kadar samimi iseniz sene başında yollarınızı ayırırsınız Alex ile. Sene içinde bu konunun ağızlara sakız olacağının herkes farkındadır sanırım. Ama bu da yapılmadı ve şimdi de değişim sancılarından bahsediliyor. Böyle bir sancı var ama bu değişimden bahsedenlerin kendisi asıl bu sancı.

3- Teknik olarak da geçen senelere kıyasladığınızda inanılmaz bir oyun mentalitesi farkı yok. Bu takımda hala düne kadar Bilica/Lugano stoper oynuyor ve orta ikilide bu yeni sisteme hiç uymayacak bir Cristian'da ısrar ediliyor. Yani bu yeni sistemde topun bir an önce oyunun asıl adamları olarak kabul edilen Stoch, Dia/Kazım(Topuz asla değil) ve Niang'a aktarılması gerekirken siz bunu sağlayacak adamları onların arkasına koymamışsanız. Dolayısı ile teknik anlamdaki değişim lafları gerçekten sadece lafta kalıyor. Zaten şu ana kadar oynanan oyun, Avrupa vitrininden de bir aylık bir süreçte kaybolunması bunların kanıtı.

Özetle, değişim lafı ağza bu kadar sakız edilecek kadar gayri ciddi bir laf değildir. Bir sene önceden hazırlanmış senaryoların bildik oyunlar ile hayata geçirilmesi değişimi değil yerinde saydığınızı gösterir. Haliyle de Fenerbahçe'deki değişim rüzgarları Alex ne zaman oynar, ne zaman oynayamaz kısır döngüsünden kurtulamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder