26 Eylül 2010 Pazar

Guti'siz av devam ediyor


Maç öncesi aslında en çok merak edilen soru Schuster'in "Guti'siz" planının ne olacağı idi. Çünkü onun görevini birebir yapabilecek alternatif bir isim yok Beşiktaş'ta. Daha doğrusu o pozisyonu o şekilde doldurabilecek bir oyuncunun eksikliği var diyelim ki mevzu Guti olunca öyle tek bir hamle ile onun yerini doldurmak da imkansız oluyor. Schuster'de bunu bilerek sahaya farklı bir anlayış ile çıktı bu sefer. Orta sahada Aurelio-Necip-Ernst 3'lüsü ile başladı. Aurelio iki stoperin hemen önünde (bazen aralarında???) çakılı bir vaziyette oynarken Necip ve Ernst hücumları yönlendiren isimlerdi. Schuster Guti'nin eksikliğini hem bu ikiliyi ataklara daha çok katarak hem de Quaresma ve Tabata'yı pas trafiğinin içine daha çok sokarak gidermeyi istemiş gibi bir görüntü vardı sahada. Quaresma özellikle ilk yarım saatte, geride kalan maçlara kıyasla daha çok ortaya geldi ve Bobo'ya daha yakın oynadı. Ama bu plan Beşiktaş'ın üretim gücüne fazla yansımadı. Nitekim ikinci yarıda kanatları daha çok kullandılar bu da ortadaki o kısır kalabalığı dağıttı. Ernst hücum bölgesine daha çok yaklaştı ve pozisyonlar buldu Beşiktaş.

Schuster için alternatifleri keşfettiği bir maç oldu da diyebiliriz. Öncelikle elinde Guti'siz bir oyun planına sahip olmuş oldu. Ernst'i ilerde kullanabileceğini gördü. En önemlisi sağ bekte zoraki de olsa artık elinde bir Hilbert opsiyonu var. Aslında ben sezon başından beri Hilbert'in o bölgede neden kullanılmadığını merak ediyorum. Stuttgart'ta iken bu bölgede sık sık oynamışlığı vardı. Açık oynadığı zaman arkası dönük topu alıp, dönüp katedebilen bir oyuncu değil ama bek oynadığında oyun bilgisi ve fiziği ile defansif görevlerini yerine getirebiliyor. Şimdi goldeki hatasına ne diyeceksin diyebilirsiniz ama bu tip pozisyonlar ilk defa beraber oynayan oyuncular arasında yaşanır, doğaldır. Goldeki hatayı ben Hakan ve Hilbert'e eşit paylaştırırım. Hakan topun kontrolü kendi bekinde iken çıkmakla hata etmiştir ama Hilbert de Hakan'ın geldiğini görmesine rağmen tehlikeyi sezemeyip kalecisini yanıltmıştır. Çözülemeyecek bir problem değil. Eğer Schuster Hilbert'den bu bölgede yararlanmayı düşünürse ki bence düşünmelidir bu iletişim zamanla oturacaktır.

Aurelio'nun eskiye oranla geriye giden en önemli özelliği hızı. Yavaşlayınca ve güçten düşünce oynadığı alan daha da küçülüyor. Milli Takım maçlarında olduğu gibi yine stoperlerin arasında gömüldü bu maçta da. İlerleyen maçlarda mutlak suretle Necip'in şu son maçlarda üzerine sinen tedirginliğini bir şekilde halledip sezon başındaki o dinamik hali ile oraya monte edilmesi gerekir. Aurelio'nun transferinden sonra Necip'te o eski özgüveni göremiyorum ben. Her maç daha çok top kaybı yapmaya başladı. Ama potansiyelini biliyoruz. O "çaylak duvarı" na çarpmadan Schuster'in önlem alması lazım.

Son sözler de Bobo'ya gelsin. Bu sezon ligdeki 5.golünü attı Brezilyalı. Gol vuruşları eskisine oranla çok daha iyi. Özellikle ilk goldeki ayak dışı vuruşu harikaydı. Daha önce söylemiştim Bobo sahada kaldıkça kendine gelen ve performansını arttıran bir oyuncu. Bu sezon yerini Nobre ile daha fazla paylaşsa da aldığı süreler eskiye oranla daha fazla. Yine gelişen bir diğer özelliği ise arkada oynayan oyuncuların kalitesinin artması ile o da aralara daha çok kaçmaya başladı. Dün gelen iki golde de pozisyon alışı çok iyiydi. Fizik olarak iyi durumda oldukça bu performansını devam ettirecektir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder