28 Kasım 2010 Pazar

Sen bunu haketmedin Ali Sami Yen!

Ne gariptir ki Schuster, takımını oynatmak istediği felsefe ile kaybederken, gelecek planlarında olmayan bir sistem ile oynarken kazanıyor. Bunun en son 2 örneği Gençlerbirliği ve bu akşamki Galatasaray deplasmanlarında alınan galibiyetler olarak gösterilebilir. İçerde oynanan Kasımpaşa ve Konya maçları da kağıt üzerinde kolay gözükürken, oturtulmaya çalışılan sistemde verilen açıklar yüzünden puan kaybedilen maçlar olmuştu.

Olması gereken elbette Schuster'in bu sistemde ısrar etmesi. Ancak bu geçiş döneminde de bazı maçlarda macera aramayıp, ligden kopmamak için felsefesinin dışına çıkmak zorundadır. Aynen bu akşam olduğu gibi. Daha önce de değinmiştim oynanmak istenen oyuna tezat oluşturan faktörlerin neler olduğuna dair. Bunlar aslında sadece bu sistemin değil, saha içindeki herhangi bir sistemin düzenini bozacak kadar büyük açıklar. Bu akşam da skor üstünlüğü Beşiktaş'a erken geçmesine rağmen, ileri bölgede yine pas yapamadı, yine top tutamadı Beşiktaş özellikle ilk yarıda. Yani Galatasaray'ın diri olduğu anlarda Beşiktaş kendi oyununu kabul ettiremedi rakibe. Tabata-Holosko-Nobre 3'lüsü ile bunu becerebilmek çok zor. Çünkü bu oyuncuların doğasında yok pasa dayalı futbol anlayışı. Nobre ikinci yarıda attığı gol ile pozitif bir oyun oynamış gibi gözükse de bunun en büyük sebebi Galatasaray'ın temposunun giderek düşmesi ve Servet'in oyundan alınmasıdır. Özellikle ilk yarıda pas trafiğinin içine girmeye çalışınca Nobre rakip takımın stoperi gibi oynadı. Holosko ve Tabata ise bilindiği gibi sırtı dönük oyunda yoklar. Hiç bir zaman da olmadılar ve bu saatten sonra da olamazlar. Holosko'nun bu akşam iyi gözükmesinin tek sebebi onun futbol oynama becerilerine hitap eden bir anlayış ile sahada olunması idi. Hagi de Holosko'ya iyilik borcu varmış gibi o kanada Ali Turan'ı koyunca maçı çözen en büyük faktör olan erken gol, Holosko'nun 30 metrelik deparı ve akabinde Ali Turan'ın hamle hatası yüzünden geldi.

Beşiktaş'ın bu kadrosu geleceğin kadrosu değildir. Ama bir geçiş dönemi kadrosudur. Guti önümüzdeki sene de burada ve ardından muhtemelen takım elbisesini giyip Madrid'e gidecektir. Bu sistemin de tek işleyen parçası o ve onun pozisyonu şu anda. Şayet Schuster ve felsefesini sahipleniyor ise Beşiktaş yönetimi acilen mantıklı arayışlara başlamalı. Guti burada iken bu oyunun nasıl oynanması gerektiğini anlayacak parçalar bulunmalı. Kadro sıfırlansın, sil baştan yapılsın demek değil bu. Sadece eksik parçalar, doğru ve mantıklı hamleler ile tamamlansın. Elde Cenk gibi bir kaleci var, Ersan gibi hamleli ve topla arası nispeten iyi bir savunma adamı bulunmuş, Necip ve Onur gibi altyapı olarak daha dolu ve işlenmeye müsait iki orta saha oyuncusu, 2-3 sene daha verim alınabilecek Ernst, sezon başındaki görüntüsüne dönmesi ve takımın bir parçası olması durumunda Quaresma ve yine yerli kontejyanı şansı oluşan Bobo var. Eksik parçaların neler olduğuna girmeye gerek yok ama hangi özelliklere sahip olmaları gerektiği biliniyor artık bu 5-6 aylık tecrübe sayesinde. İlk hamle, daha resmi olarak açıklanmasa da Valencia'dan Manuel Fernandes ile geldi gibi gözüküyor. Resmi olarak açıklandıktan sonra ayrı bir yazı ile değineceğim ama olursa 2 sene önceki Ernst etkisini yapacaktır bu takımın orta sahasına. Ve pek tabi ki 24 yaşında olması da uzun vadeli bir projeye doğru bir eklenti olacağını düşündürebilir bize.

Beşiktaş özeline çok girdim maç değerlendirmesinde ancak Beşiktaş'ın bu akşamki oyununun analizi gereksiz olacaktı çünkü bu oyun değil oynanmak istenen. Sadece puan almak için ve mevcut kadrodaki eksikler yüzünden gidilen bir anlayış değişikliği idi gördüklerimiz. Yani haftaya içerdeki Bursa maçında Beşiktaş yine saçma sapan pozisyon hataları yapıp komik goller yiyebilir. Bu akşam kimseyi aldatmasın.

Galatasaray ile devam edelim. Daha önceki maçlardaki gibi Hagi yine tempo yaparak başlamak istedi maça ve doğru da yaptı. El bombası misali Beşiktaş savunmasını hataya zorladı ve kimi zaman da başardılar bunu. Ancak erken gelen gol Beşiktaş'ın o meşhur açıklar veren savunmasını daha da geriye itti ve oyun merkezinin böyle arkaya kayması, normal şartlar altında sürekli pozisyon hatası yapan Hilbert ve İsmail'in ve hatta Toraman'ın işine yaradı. Bildikleri oyunu oynadılar bundan sonra. Hagi de açıkçası Ali Turan takıntısının cezasını çekti bu akşam. Olması gereken düzen ikinci yarıdaki Sabri'nin bekte olduğu düzendi. Belki bu golü bu kadar erken yemeselerdi o tempodan bir gol çıkarıp öne geçebilirlerdi ve oyunun hikayesi bambaşka olurdu. Yine de bu düzende dahi Pino Beşiktaş stoperlerini zorladı ama onun bu dinamik oyunu o boşluklara girmesi gereken adamların olmaması yüzünden verim vermedi. Hem Elano hem Kewell savunmanın içine sızamadılar. Oysa Beşiktaş'ın savunmadaki yumuşak karnı ortası, kenarları değil. İkinci yarı ise doğru bir değişiklik ile başladı Hagi ancak temposu da ilk yarıdaki seviyelere çıkamadı takımının.

Devre arası Hagi'yi de yoğun bir mesai bekleyecek. Öncelikle Misimovic sorununu çözmesi lazım. Eğer bu sorunu Bosnalıyı takımdan göndererek çözecekse bu sefer de kalite sorunu başgösterecek ve mutlak suretle Arda ve Baros'un yanına transferler gerecektir. Ayrıca Elano'nun bu ruh halinde ne kadar yararlı olacağını düşünmeliler. Bu da ayrı bir denklem Hagi için.

Maç öncesi derbinin kalitesi sorgulandı iki takımın da puan cetvelindeki yerleri gösterilerek. Derbiler futbol kaliteleri yüzünden bu kategoriye girmiyorlar elbette. Zaten akıllara kaç tane futbol kalitesi inanılmaz yüksek derbi gelir ki düşününce. Bu takımlar 17. ve 18. olsalar da merak edilen ve heyecanla beklenilen maçlara çıkarlar her zaman. Bu yüzden bu derbinin değil Türkiye'deki genel futbol kalitesine bakmak lazım. Ama yine de Ali Sami Yen son derbi maçında hakettiği gibi uğurlanmadı.

Not: Maç içinde ve sonunda 3 Türkiye resmi vardı akıllarda kalan. Futbolcuya lazer tutan ve bu esnada geviş getirerek gülen tribündeki yaratık, maç sonu hamile eşi ile kameralara "mazlum" şov yapan Galatasaray taraftarı ve yine sökülen koltuklar ama bu sefer Ali Sami Yen hatırası bahanesi ile...Bunlar da futbol kalitesizliğimize saha dışından örnekler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder