22 Kasım 2010 Pazartesi

Luis "The Vampire" Suarez

Uruguaylı Luis Suarez kariyerinin en parlak dönemini yaşıyor bilindiği üzere. Şu an tek eksiği belki de bir lakap idi ancak o, dün bu eksiğini PSV önünde rakibini ısırarak giderdi ve başlıktaki lakabı sonuna kadar haketti bana kalırsa.

Olay, maçın uzatma bölümlerinde yaşandı. Görüntüleri izleyince hareketin garipliğinden donakalıyor insan. Saha içinde tükürme, tekme, tokat ve hatta elle tacize kadar uzanan vakaları çok gördük ama ısırmaya çok ender rastlamıştık. Şöyle bir geçmişe "google" yapınca yıllar önce Jermain Defoe'nin Mascherano'yu ısırması dışında yeşil sahalarda bu tarz başka bir olaya rastlamadım. Tabii Galatasaraylı Vedat'ın Ankaragücü'nden Faruk'un sırtını ısırmasını da unutmak mümkün değil. Fatih Terim'in son senesi idi yanlış hatırlamıyorsam ve akabinde kadro dışı kalmıştı Vedat.

Bir de ringlerden unutulmaz bir andır, ağır siklet ünvan mücadelesinde Mike Tyson'ın o zamanın kralı Evander Holyfield'ın kulağını ısırması.

Mağdur adam PSV'li Ottman Bakkal ise hakeme diş izlerini gösterse de inandıramadı ısırıldığına. Muhtemelen hakem de böyle "ucube" bir ihtimali aklının ucuna dahi getirmemiştir. Velhasıl hakem cezayı kesemese de Ajax Suarez'e anında 2 maç ceza vererek ile kendi evladının kulağını çekti.

Bu gariplikler silsilesi maç sonunda Suarez ile Bakkal'ın birbirlerine sarılarak sahayı terketmesi ile son buldu. Tamam spor, dostluk ve kardeşliktir ama 2 dakika önce seni ısıran bir adama da bu tolerans şaşırttı beni doğrusu. Dirtytackle'da yapılan şu yorum da oldukça hoş olmuş.

"After the final whistle, Suarez and Bakkal peacefully left the pitch arm in arm, presumably because Bakkal's infection had already reached his brain."

http://www.youtube.com/watch?v=8_4jioyxn6k 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder