7 Mart 2010 Pazar

Şimdi 11 Nisan daha heyecanlı olacak...



Dün akşam Barca maçının skoru ile beraber saat 11'i daha bir heyecanla beklemeye başlamıştım. Ama Digitürk bana öyle bir kazık attı ki bu maçın sadece son yarım saatini izleyebildim. Digitürk kutusu ile savaşırken, livescore'dan maçı takip ediyordum bir yandan. Sevilla 2'yi bulunca kaderime lanet okudum. İkinci yarıda Real 60 ve 64'te golleri atınca bir daha lanet okudum. Derken birileri sesimi duydu ve 65'te ben, yanıma Guti'yi de alarak Bernebau'ya girdim.

Öyle bir yarım saat izledim ki, izleyemediğim kısmını bile unutturdu bana. Uzun zamandır bir maçı bu kadar isteyen, başdöndürücü şekilde hücum eden bir takım izlememiştim. Aynı anda sahada Ronaldo, Higuain, Kaka, Van Der Vaart ve Guti vardı. Barca, Almeria'da 2 puan bırakınca Real için liderlik şansı doğmuştu uzun zamandır ilk defa. Bunun heyecanı da eklenince öyle bir iştah ve öyle bir hırs vardı ki takımın üzerinde, top beyazlara geçince adeta avının üstüne çöreklenen bir yılanı andırıyorlardı. Gol pozisyonu/Atak oranı neredeyse 1'e yakındı Real adına. Guti ile V.D.Vaart hücum organizasyonlarının başındaki iki adamdı. Hücumu başlatan her top, belki 10 saniye geçmeden Sevilla ceza sahasına kadar giriyordu. Maç bir ara Sevilla'nın ceza yayı civarında oynanmaya başladı. İstatistiklerde ise Real'in 24-2'lik gol girişimindeki üstünlüğü ve Palop'un 7 net pozisyonu çıkarması sanırım herşeyi anlatıyordur.

Aslında Real galibiyet golünü çok önce de bulabilirdi. Zira Higuain ve onun üstün meziyetleri sayesinde çok net pozisyonlar yakaladılar. Arjantinliye burada bir parantez açmak lazım. Gago ile beraber bu takıma geldiklerinde herkesin kafasında soru işaretleri vardı bu takımın yükünü kaldırıp kaldıramayacakları yönünde. Gago'da göremediğimiz gelişimi Higuain'de fazlası ile gördük. Özellikle vuruş tekniğini inanılmaz geliştirdi. Yay civarında topla buluştuğunda attığı ters çalımlar ve ani şutları o kadar tehlikeli ve isabetli ki...Dengeli ve güçlü yapısı ile de topu çok zor kaybediyor. Dün bir pozisyonda presle kazandığı topu iki kişiden kurtarması, driplingi ve ardından attığı sert şut, ancak çok çok iyi fizik güce sahip bir oyuncunun yapabileceği bir işti.

Birkaç satır da Guti için karalamak lazım. Özellikle bu tarz maçların adamı olduğunu birkez daha gösterdi. Daha önce de, ağzımı açık bırakan bir asistinin ardından yazmıştım bu adam Avrupa'nın değeri bilinmeyenlerinden diye. Dün akşam sorumluluk almasının yanında Sevilla defansının dengesini bozan o kadar güzel paslar attı ki, bu Pozisyon/Atak oranının yükselmesinin en büyük sebebi de bu idi. Real'in elindeki bu yıldızların yanında Guti'nin varlığı da onlara La Liga'yı getirebilecek en büyük etkenlerden biri kanımca.

Şimdi puanlar eşit, Real averaj olarak 47-45 önde. Barca haftaya Valencia'yı konuk edecek ve 11 Nisan'daki El Clasico'ya kadar da önünde Mallorca gibi zorlu bir deplasman var. Real'in önünde onları zorlayabilecek maç olarak içerideki Atletico maçını sayabiliriz. Herşey bir yana 11 Nisan son yılların en heyecanlı karşılaşmalarından birine tanıklık edecek, bundan eminim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder